23 Nisan 2025 Çarşamba
Fotoğrafı büyütün lütfen.
Yıkıntıları ve düz alanları göreceksiniz.
Soğuk ve yağmur kırbaç gibi canınızı yakarken, siz evlatlarınıza sarılıp moraran ellerini titreyen bedenine bedeninizi siper ettiniz mi?
Ayaklarınızı kesen cam kırıklarının, yaşadığınız korkunun yanında önemsiz kaldığını…
Yaşadınız mı?
Yuvanızın, yaşanmışlarınızın, sevdiklerinizin
Elinizden kayıp gitmesini….
Çaresizliği!!
Evet bizde yaşadık. En koyusundan.
Çaresizliği, ulaşamamanın kahroluşunu.
Bizde yaşadık ölümün soğuk çaresizliğini…
Şimdi ayağa kalkıp var olma zamanı…
Ayağa kalkma ve elimizde ne kaldıysa, kalanlarla yola devam etme zamanı.
Bu harabenin ortasında yıkılan hayatlarını toplamaya çalışan insanların elinden tutma zamanı.
Hatay’dan bahsediyorum,
Anlatılması zor, anlaşılması güç, yerle bir olan bir şehirden söz ediyorum
Hatay’da sözün, anlatımın bitiği yerdeyiz
Nereyi ve neyi anlatmak gerektiğinin kafaları karıştırdığı nokta.
Hala çadırda yatanlar, yaşamlarını sürdürenler var.
Soğuk, yağmur daha bir acımasızdır çadırlarda…
Yağmur suları daha hırçın, çadırların içine giriyor, rüzgar daha sert çarpıyor çadırların yüzeyine..
Gidip görmek, sahiplenmek gerekiyor!
Tek yürek isek, tek yumruk isek!
Orada çadırların altında hayata tutunmaya çalışanları yalnız bırakmamalıyız.
Herkesin kendi imkanlarında yapabileceği bir şey vardır.
Birlik zamanı, destek zamanıdır…
Vicdanı olan herkesin bu yürek burkan duruma seyirci kalmamalı diyorum!