23 Nisan 2025 Çarşamba
Nazım Hikmet ve Vatan Sevgisi
Nazım Hikmet 122. Yaş gününde anıldı.
Yıllar sonra, vatan sever olduğu anlaşıldı.
Özgürlüğü savundu, adaletten taraf oldu!
Korkmadı yılmadı, sürgünü, hapis yatmayı göze aldı.
Vera’sına şiirler yazdı, vatanına özlem duydu.
Sebahattin Ali, Pablo Neruda ile dostlukları gündem oldu!
Her yazdığı şiir, her yazdığı makale sorgulandı.
Yargılandı, hapis yattı. Yılmadı, direndi..
Sebahattin Ali, katledilirken Nazım Rusya’ya gitti. Gitmeseydi belki de öldürülecekti.
Belki de Sebahattin Ali gibi mezarının nerede olduğu bilinmeyecekti.
Belki Vera’ya yazdığı şiirler, vatan hasreti, yürek acısı dolu şiirleri olmayacaktı.
“En güzel deniz: henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk: henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz: henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür…” diyemeyecekti, sürgün hayatı olmasaydı.
Ve hayatına ;
“Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır.
Buruşuyor hâlâ gelmeyen mektup avucumda.
Yürek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak uğurlanır.
Benim bağırasım gelir: -“Pîrâye, Pîrâye!” diye…” diyemeyecekti. Hayatına girmeyecekti duygu yüklü kelimeler, anlam yüklü şiirler..
Ve Vera’ya tutkulu, Piraye’ya aşık olmayacaktı..
Hapishanelerden uzun uzun duygu yüklü mektuplar yazdı.
Yazıları, şiirleri memleket hasreti ile dolu..
Hayali idi doğup büyüdüğü topraklarda gömülmek, olmadı.
Onu sevenler, mezarını ziyarete giderken götürdükleri bir avuç toprağı serpti mezarına..
Devrimciydi, vatan severdi ve en önemlisi vatanına ihanet etmedi.
Sefalet yaşadı, vatan hasreti çekti, düşüncelerinden sapmadı, kişiliğinden ödün vermedi.
Vatanından selam olsun büyük şair.
Selam olsun vatan hasreti ile göç eden büyük yazar..
Nurlar içinde yat Nazım Hikmet…