BASINA VE KAMUOYUNA
Okullarda Temizlik Sorunu Bir Halk Sağlığı Sorununa Dönüşmektedir
Eğitim ve SağlıkHakkı Kamusal Güvence Altına Alınmalıdır
Hükümet, yıllardır uygulanan yanlış politikalar sonucu derinleşen ekonomik krize karşı ve “enflasyonla mücadele” adı altında “Kamuda Tasarruf Paketi”ni uygulamaya soktu. Hükümet ve bakanlık, tasarrufun hiçbir şekilde uğramaması gereken eğitim alanında ödenekleri kısma yoluna giderek okullarda hijyen ihtiyacını hiçe saymaktadır. Başta çocuklar ve eğitim emekçileri olmak üzere tüm toplumun sağlığı riske atılmaktadır. Bu anlayış sonucu Türkiye’nin hemen her noktasındaki okullarda büyümekte olan hijyen sorunu, bugün bir temizlik krizine dönüşmüştür. Bakanlığın hayata geçirdiği İş Gücü Uyum Programı ile haftanın yalnızca belirli günleri temizlenen okullar diğer günler kendi haline bırakılmış durumdadır. Bu sebeple, çok vahim bir tablo karşımızda durmaktadır. Okullarda çöpler toplanmamakta, lavabo ve tuvaletler temizlenmemektedir. Bu durum çocuklar arasında hastalıklara daha çabuk yakalanma riskini artırmakta, binlerce çocuğun eğitime erişimini engelleme tehlikesi yaratmaktadır.
Hükümet ve bakanlık bir halk sağlığı sorununu önümüze koymuşken bütçemiz yok, ödenek ayrılamıyor denmektedir. Oysa “itibardan tasarruf olmaz” mantığıyla birçok alandaki harcamalar bu paketin içine dahil edilmemiştir. İktidarın yaptığı israf, çocukları sağlığından etmekte ve eğitiminden geri bırakmakta; emekçi kesimlerin üzerine borç ve yoksulluk olarak dönmektedir.
2025 yılı bütçesi önümüzdeki günlerde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacaktır. İktidar tarafaından, 5 Eylül 2024 tarihinde açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen kıstaslarda bir bütçe hazırlanacağı ilan edilmiştir. Açıklanan OVP ana hatlarıyla İktidar ve çevresindeki sermaye gruplarının sınıfsal ve politik tercihlerini yansıtmaktadır. Açık bir şekilde sermaye iktidarının sınıfsal bir programıdır. Kamu maliyesinde kemer sıkma anlayışını, bu emekçi düşmanı ve toplum karşıtı programı 2027 yılına kadar genişletmektedir. Bütçe hazırlanırken de emekçi düşmanı ve sermaye yanlısı ekonomik programa sadık kalınacağı ilan edilmiştir.
İktidar en başından beri tercihini ayrıcalıklı sınıfların yanında, sermayenin safında yer alarak yapmıştır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldığı her adımda dar gelirli vatandaş ve çocuklar için sorunlar giderek büyümüştür. Bugün, toplumun ayrıcalıklı kesimleri temizlik ve hijyen sorunlarından etkilenmemektedir. Dolayısıyla varlıklı ve dar gelirli kesimler arasındaki uçurum büyümekte, toplumdaki eşitsizlik hali derinleşmektedir. Hükümet, önümüze koyduğu bu politikayla başta çocukların eğitim hakkı olmak üzere geniş kesimlerin sağlığını riske atmaktadır.
Eğitim-Sen olarak okulların her sabah temizlenmesi gerektiği, her teneffüs sonrası koridorların paspaslanmasından, lavabo ve tuvaletlerin temizlenmesinin bir ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz. Okulların temizlenmesi için yeterli sayıda personel istihdam edilmesi için yeterli kaynakların olduğu gün gibi ortadadır. Ayrıca bütçenin, hükümetin tercihleri doğrultusunda ayrıldığı gerçeği de önümüzde durmaktadır. Eğitimden tasarruf gelecekten tasarruf demektir. Dolayısıyla, hükümetin ve bakanlığın bugün bizi karşı karşıya getirdiği durum tam anlamıyla bir geleceksizlik hali teşkil etmektedir.
Okullarda temizlik ve hijyen ihtiyacına insan hakları, toplumsal adalet ve eşitlik temelinde yaklaşılması gerekmektedir. Bir halk sağlığı sorununa dönüşmekte olan temizlik krizinin çözümü için acilen sorumluluk alınmalıdır:
Eğitim-Sen olarak çocukların, öğrencilerin, eğitim ve bilim emekçilerinin haklarını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. 07.10.2024
Tarık KAYA
Eğitim Sen Nevşehir Şubesi
Yürütme Kurulu Başkanı
GENEL
6 gün önceGENEL
6 gün önceEĞİTİM
6 gün önceGENEL
6 gün önceGENEL
6 gün önceGENEL
6 gün önceGENEL
6 gün önce