Başkan Tugay kentin geleceği “İzmirNİP2054”ü tanıttı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, çalışmaları İZPA ile birlikte yürütülen 2054 İzmir Nazım İmar Planı’nın (İzmirNİP2054) tanıtım etkinliğinde konuştu. Çalışmanın İzmir’in uzun soluklu yolculuğunda ortak bir pusula işlevi göreceğini belirten Başkan Tugay, “Biz bu planı bir belge olarak değil, yaşayan bir sözleşme olarak görüyoruz. İzmir’in 2054’e, 2074’e uzanan yolculuğu başladı. Bu yolculuk, hepimizin yolculuğudur. Hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 2054 İzmir Nazım İmar Planı’nın (İzmirNİP2054) kurumsal bilgilendirme ve değerlendirme toplantısına ev sahipliği yaptı. Geniş Uzman Arama Toplantısı başlığıyla Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) düzenlenen buluşmaya İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, ilçe belediye başkanları ve yöneticileri, belediye meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Perspektif ve vizyonu İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından belirlenen, hazırlık çalışmaları İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nca yürütülen 2054 İzmir Nazım İmar Planı için organize edilen tanıtımda şehrin geleceğine ilişkin önemli bilgiler paylaşıldı.

“Planlama adaleti, ekonomiyi, yaşam kalitesini birlikte ele alma sanatıdır”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün burada İzmir’in planlama tarihindeki yeni bir düşünme biçimini konuşmak, sizlere bunu takdim etmek, sizlerin görüşlerini almak için toplandık. İzmir’in planlama geleneği köklü bir geçmişe sahip. Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1926-1930 yılları arasında görev yapan belediye başkanı Behçet Uz, kentin büyük yangın sonrası yeniden yapılanma ihtiyacını görerek, Fransız şehir plancısı René Danger’i İzmir’e davet etmişti. Danger’in hazırladığı plan, İzmir’in ilk modern şehir planı olarak kentin mekânsal gelişimini onlarca yıl yönlendirdi. 1950’lerin sanayi planları, 1970’lerin bölgesel ölçekli yaklaşımları, 1990’ların çevre düzeni planları, bunların hepsi kendi döneminin koşullarında bir gelecek tahayyülü kurdu. Bugün bu çalışmaların üzerine, çağın gerçeklerine uygun yeni bir zemin koyma hedefindeyiz. Çünkü artık biliyoruz ki, planlama yalnızca fiziksel mekânın düzenlenmesi değildir. Planlama; ekolojik dengeyi, toplumsal adaleti, ekonomik üretkenliği ve yaşam kalitesini birlikte ele alma sanatıdır” dedi.

“Dünü anlamak, bugünü çözümlemek, yarını tasarlamak istiyoruz”

İzmir’in hızla değişen bir kent olduğuna vurgu yapan Başkan Tugay, “İklim krizi, göç, teknoloji, ulaşım biçimleri, üretim yöntemleri ve hatta gündelik yaşam alışkanlıklarımız da şehirle birlikte değişiyor. Mevcut planlarımız, bu dönüşümün hızına artık cevap veremez durumda. O nedenle bugün yürüttüğümüz 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı, yalnızca bir revizyon değil; kentin geleceğini yeniden okuma girişimidir. Bu plan, İzmir’in toprağına, suyuna, havasına, ekonomisine ve kültürüne bütüncül biçimde bakmayı hedeflemektedir. Yalnızca yeni yollar, konut alanları, sanayi bölgeleri önermiyor; aynı zamanda yaşamını yeniden tanımlıyor. Bu süreci biz üç zamanlı bir yaklaşımla kurguladık; dünü anlamak, bugünü çözümlemek, yarını birlikte tasarlamak. Dünden öğreniyoruz; çünkü bu kentte alınan her karar, bir sonrakinin zeminini hazırlıyor. Bugünü inceliyoruz; çünkü veriye dayalı karar vermek, hatadan dönmenin en kısa yoludur. Ve yarını hayal ediyoruz; çünkü planlama dediğimiz şey, aslında geleceğin adaletini bugünden kurma çabasıdır” dedi.

Başkan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imar birimleri ve İzmir Planlama Ajansı’nın birlikte, bu planı daha güçlü ve daha güvenilir bilgiler üzerine inşa etmek için çalıştıklarını belirterek “Bu planın arkasında yalnızca teknik bir çalışma değil, bilimsel veriye dayalı, katılımcı ve öğrenen bir yaklaşım var” diye konuştu. 

“NİP2054 lansmanı bir bitiş değil başlangıçtır”

Plan çalışma sürecinin “Tohum-Ürün-Hasat” döngüsüyle ilerlediğini belirten Başkan Tugay, “Bu planın vizyonu yalnızca 2054 yılıyla sınırlı değil. 2030 taahhüdümüz, 2054 planımız ve 2074 vizyonumuz birbiriyle bağlantılı üç ufuk oluşturuyor. 2030 ufku, kentte somut dönüşüm adımlarını belirliyor; 2054, uzun vadeli mekânsal stratejileri kuruyor; 2074 vizyonu ise İzmir’in Akdeniz’de iklimle, doğayla ve insanla uyumlu bir model şehir olma hedefini tanımlıyor. Bu planın merkezinde, büyüme değil, iyi olma hâli kavramı var. Kenti yalnızca ekonomik göstergelerle değil; sağlık, kültür, eşitlik, erişilebilirlik ve ekolojik dengeyle ölçüyoruz. İzmir’in geleceğini doğayla uyumlu, adil, üretken ve dayanıklı bir kent modeli üzerine inşa ediyoruz. Nazım İmar Planı 2054’ün lansmanı, bir bitiş değil, bir başlangıçtır. Bu çalışma, İzmir’in uzun soluklu yolculuğunda ortak bir pusula işlevi görecek. Biz bu planı bir belge olarak değil, yaşayan bir sözleşme olarak görüyoruz.  İzmir’in 2054’e, 2074’e uzanan yolculuğu başladı. Bu yolculuk, hepimizin yolculuğudur. Hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Süreci vizyoner olarak gördüğünü belirten Başkan Tugay, emek veren herkese teşekkürlerini sundu.

İZPA Başkanı Velibeyoğlu’dan detaylı sunum

Sunumuyla birlikte kentin hem geçmişine hem de tasarlanan geleceğine dair bilgiler veren İZPA Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, “İzmir üç kere kurulmuş bir kent. Bu süreklilik çok önemli. Kentin dirençliliği kentin tarihinden kaynaklanıyor. Savaşlar, salgınlar, hastalıklar, iklimsel olaylar etkilemiş. Kentin tüm bunlara rağmen ayakta kalması bugün bizim övündüğümüz İzmir’in 8 bin 500 yıllık tarihinin ne kadar çetin olduğunu gösteriyor” dedi.

Yakın tarihteki mevzuat değişiklikleriyle hizmet alanlarının genişlemesine değinen, güç dönemlerin yaşanmasına rağmen kentin bütününe ilişkin söz söyleme imkanına sahip olunmasını hatırlatan Velibeyoğlu ayrıca, “İzmir Körfez ve etrafından, genişleyen bir karakter kazanan boyuta geçmiş. Kentin bıraktığı ayak izi konusunu önemsememiz gerekiyor. Kentleşme için doğal alanları yapılaşmış alanlara dönüştürüyoruz. Bir stok oluşturuyoruz. 80 yıllık periyotta 17 kat büyüdüğünü görüyorsunuz kentin ayak izinin. 45 yılda ise etkisi çok daha yüksek 40 kata kadar genişlediğini görüyorsunuz. Bu bizim için üzerinde düşünmemiz gereken bir şey. Hizmet noktası var. İzmir sadece İzmir değil. Manisa, Aydın, Balıkesir’le günlük ilişkileri olan bir şehir. Bugünün planı bugünün problemlerini ve geleceğin sorunlarını görmek ve şekillenmek zorunda. Yeni planda sadece fiziki değil zihinsel ve ekonomik dönüşüme ihtiyacımız var diye düşünebiliriz” ifadelerini kullandı.

"Kolektif bir dil olması gerekiyor"

İzmir’in bölgesinde lider konumda olduğunu belirten ve değişim için cesarete ihtiyaç duyulduğunu aktaran Velibeyoğlu ufukta planlanan 2030,2054,2074 dönemlerinin önemine dikkat çekti. Velibeyoğlu, “Nasıl bir şehircilik anlayışıyla hareket ediyoruz? İyi yaşam şehirciliğini hedefliyoruz. İklim konusu da kaçınılmaz olarak hayatımızın bir tarafında duruyor. Dirençli olabilmek de mesele olarak karşımızda duruyor. Karşılıklı anlaşmamız için ortak dil oluşturmamız gerekiyor. Bu benim dilim olarak değil kolektif bir dil olması gerekiyor. Kent alfabesi diye araç oluşturduk. Bu neyi söylüyor? A’dan Z’ye İzmir’de bu planı oluştururken nasıl bir yaşama biçimiyle buna bakacağız, ona bakacağız. Yapacağımız plan da bunları içerir şekilde olacak. Bu çalışmayı bu toplantıdan sonra yaygınlaştıracağız. Konut için, ulaşım için sanayi için bütün kent için bir alfabe yapabiliriz. Üzerine konuşacağımız ortak bir dil oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Vizyonumuz; iyi olma halidir”

Katılımcı bir süreç işletildiğini belirten ve hazırlıklara değinen İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Mekansal Planlama Şube Müdürü Dilek Alişan, “Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Veri toplama kapsamında sancılı bir süreçten geçtik. Ama verilerimizi topladık ve analizlerimizi yaptık. Kentimizin daha yaşanabilir ve dirençli bir hale gelmesi için yeni bir plana ihtiyaç duyduk. Vizyonumuzu iyi olma hali olarak açıklıyoruz. Sadece insan odaklı değil. Bunu insan, hayvan ve çevre olarak tasarlıyoruz. Koruma kullanma dengesi içinde yaşam kalitesinin yükseltilmesini ve çoklu krizlere dirençli olunmasını istiyoruz. Adil eşit bir ortamda, katılımcı bir anlayışla, kentimizin tüm aktörleriyle, paydaşlarıyla hazırlayarak nazım imar planımıza ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

“Katılımcılık ekosistemi oluşturmak mecburiyetindeyiz”

Plan katılımcılık çerçevesi hakkında konuşan İzmirNİP54 Danışmanı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin ise “Biz şu an İzmir’le ilgili yapılacak bir planlama sürecinde nasıl bir yaklaşımı belirlemeliyiz arayışı içindeyiz. Bu arayışta İzmirliler nerede? İnsanlar bu sürecin bir parçası haline nasıl gelecekler? Bu çok önemli” açıklamasında bulundu. Şahin ayrıca, “Katılım bir yaşam biçimi. Bizim planlamamızda kaçınılmaz yeni bir boyut oluşturuyor. Gelecek çok katmanlı, karmaşık, nasıl planlayacağımızı bilmiyoruz. Sığınacağımız liman insanlardaki bu katılım isteğidir. Ama güven çok önemli. İnsanlar birbirine güvenmezse katılımda varlar ama sonuçta yoklar. Koca İzmir metropol alanıysa söz konusu olan katılım ne boyutta nasıl olacak? İzmir’de dört temel boyutun tartışılması gerekiyor. Şehircilik stratejisi olarak, kent yönetimi yaklaşımı olarak, iyi olma hali stratejisi olarak, bir yurttaşlık ve toplumsallaşma projesi olarak katılım bir anlam taşıyor mu? Katılımcılık ekosistemi oluşturmak mecburiyetindeyiz. Akıntıya karşı katılımın ölçeğini büyütmek ve kapsamını İzmirlileştirmek gerekiyor diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Toplantı katılımcı görüşlerinin alınmasının ve Plan Danışma Kurulu üyelerinin serbest kürsü etkinliğinin ardından sonlandı.

İzmirNİP2054’ün önemi nedir?

Toplumsal ve çevresel sorumlulukların ön planda tutularak kentin geleceğini şekillendirecek, sürdürülebilir gelişim vizyonu doğrultusunda bir rehber niteliğinde hazırlanan "İzmir Büyükşehir Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı" kapsamında yer alan, İzmir il bütününü kapsayan yeni bir 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve Revizyonu Yapılması faaliyeti kapsamında, "2054 İzmir Nazım İmar Planı" çalışmasına başlandı. 2054 İzmir Nazım İmar Planı, kentin uzun vadeli gelişimini planlamak, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak, sosyal ve ekonomik kalkınmayı desteklemek ve yaşam kalitesini artırmak hedefleriyle hazırlanıyor. Plan, kentin tüm dinamiklerini dikkate alarak, ilçe belediyeleri ve diğer kurum ve kuruluşlarla yakın iş birliği içinde, kapsayıcı ve katılımcı bir yaklaşımla şekillendiriliyor. Bu süreçte ilgili kurumların deneyim, bilgi birikimi ve yerel perspektifleri, planın başarıyla hayata geçirilmesi için vazgeçilmez bir önem taşıyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Benzer Videolar