Haluk Akakçe Atelier, SM Sanat desteğiyle 13 Ekim’de sanatseverlere kapılarını açıyor

Türk çağdaş sanatının öncü ve vizyoner isimlerinden Haluk Akakçe’nin Akaretler Sıraevler 33 numaradaki atölyesi, vefatının ikinci yıldönümünde yeniden sanatseverlerle buluşuyor. SM Sanat’ın katkılarıyla düzenlenen bu özel alan, sanatçının yalnızca çalışma mekânı değil; onun hayal gücüne, üretim enerjisine ve dünyaya bakışına açılan bir kapı niteliği taşıyor. Burada görülen her eşya, her renk, her fırça darbesi Akakçe’nin yaşamla kurduğu şiirsel ilişkinin izlerini taşıyor.

Sanatçının 2019–2023 yılları arasında özenle tasarladığı bu mekân, eserleri, kişisel eşyaları, kostümleri, eskizleri ve tablolarıyla bireysel dünyasına benzersiz bir tanıklık sunuyor. Atölyenin bir başka özelliği ise yalnızca içindeki eserlerle değil, kendisiyle de bir sanat yapıtı olması. Haluk Akakçe, merdivenlerden kapılara, zeminden duvarlara kadar atölyenin tüm yüzeylerini yeniden boyayarak burayı yaşayan bir enstalasyona dönüştürdü. Ziyaretçiler, bu nedenle yalnızca sanatçının işlerini görmekle kalmıyor; aynı zamanda onun tasarladığı bir sanat eserinin içinde dolaşıyor.

Bir Atölyeden Fazlası: Hayallerin ve Hatıraların Mekânı

Haluk Akakçe Atelier, SM Sanat’ın desteğiyle sadece geçmişi korumakla kalmıyor, geleceğe de sesleniyor. Bu mekân, sanatçının eserleriyle birlikte hayallerini de canlı tutan bir alan olarak konumlanıyor.

SM Sanat Yönetim Kurulu Başkanı Şengül Oğuz, projeyi şöyle anlatıyor: “Haluk, çağdaş sanatın dünyada tanınan en önemli isimlerinden biriydi. Onun yaşamına ve üretim sürecine tanıklık eden bu mekânı sanatseverlerle yeniden buluşturmak bizim için çok kıymetli. SM Sanat olarak, onun sanat mirasının geleceğe taşınmasına katkı sunmaktan gurur duyuyoruz.”

Haluk Akakçe: Dijital Sanatın Öncülerinden

Haluk Akakçe (1970–2023), çağdaş sanatın en yenilikçi ve vizyoner isimlerinden biriydi. Ankara’da doğan sanatçı, Bilkent Üniversitesi’nde iç mimarlık eğitiminin ardından Londra’daki Royal College of Art ve Chicago’daki The School of the Art Institute of Chicago’da yüksek lisans yaptı.

Sanat yaşamı boyunca video, animasyon, enstalasyon ve dijital medya aracılığıyla insan, teknoloji ve toplum arasındaki ilişkiyi kendine özgü şiirsel bir dille işledi. Bu üretim anlayışıyla yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte de çağdaş sanatın dijital dönüşümüne yön veren öncülerden biri olarak kabul edildi.

2006’da Las Vegas’ta dünyanın en büyük LED ekranında gerçekleştirdiği Sky is the Limit projesi, yalnızca kentin siluetine yeni bir boyut katmakla kalmadı, aynı zamanda bir Türk sanatçının ilk kez bu ölçekte bir küresel projede yer alması açısından da tarihi bir dönüm noktası oldu.

Akakçe’nin eserleri; New York’taki Whitney Museum of American Art ve New Museum, Londra’daki Tate Britain, Graz’daki Kunsthaus Graz ve İstanbul Modern gibi dünyanın önde gelen sanat kurumlarında sergilendi. Onun yapıtları, her daim zamansız, şiirsel ve düşündürücü bir bakış açısını yansıttı.

2023’teki zamansız kaybı, çağdaş sanat için büyük bir boşluk yarattı. Ancak ardında bıraktığı sanat mirası, bugün hâlâ yeni nesil sanatçılara ilham veren güçlü bir ışık olmaya devam ediyor.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Benzer Videolar