Turizm Susarsa, Ekonomi Konuşamaz!

HÜLYA GÜLDAL BİLEN-Kapadokya…Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin hayalini süsleyen, gökyüzünde balonların süzüldüğü, taşların tarihle konuştuğu masalsı diyar.Ama bu yıl manzara biraz farklı… Balonlar gökyüzünde daha az, otellerin ışıkları daha erken sönüyor, çarşılar sessiz. Ve bu sessizlik, yalnızca Kapadokya’nın değil, Türkiye ekonomisinin de sessiz çığlığıdır.Turizm durduğunda yalnızca otelciler değil; çömlek ustası, halıcı, rehber, çiftçi, taşımacı, hatta fırındaki simitçi bile etkilenir. Kapadokya’daki durgunluk, İstanbul’dan Antalya’ya, Karadeniz’den Ege’ye kadar zincirleme bir etki yaratır. Çünkü turizm sadece döviz getiren bir sektör değil; milyonlarca insana ekmek kapısıdır.Peki, çözüm için ne yapmalı?Her şeyden önce acil bir tanıtım seferberliği başlatılmalı. Kapadokya ve tüm turizm bölgeleri için dijital kampanyalar, influencer iş birlikleri ve hedef pazarlara özel tanıtımlar yapılmalı.Teşvik ve destek şart. Turizm işletmelerine vergi-SGK ertelemesi, düşük faizli krediler, yerel esnafa doğrudan maddi yardım sağlanmalı.Ulaşım kolaylığı da en önemli adımlardan biri. İç ve dış hat uçuşlarında fiyat düzenlemeleri, ek seferler ile bölgeye erişim kolaylaştırılmalı.Ve etkinlik takvimi… Düşük sezonda uluslararası festivaller, gastronomi günleri ve kültürel etkinlikler Kapadokya’ya yeniden hayat katabilir.Son olarak yerel işbirliği… Belediye, esnaf odaları, turizm dernekleri tek çatı altında birleşerek ortak kampanyalar yapmalı.Kapadokya’nın peribacaları sadece bir manzara değildir; Türkiye ekonomisinin nefes aldığı bir akciğerdir. Bu nefes kesilirse, turizm damarlarında dolaşan yaşam da kesilir.Bugün konuşmazsak, yarın geç kalırız.Unutmayalım: Turizm durursa, Türkiye durur.